Dünyanın en popüler sosyal medya platformlarından biri olan TikTok, genç kullanıcılar için önemli bir adım atarak güzellik filtrelerinin kullanımına kısıtlamalar getireceğini açıkladı. Şirket, bu kararın, gençlerin beden algısına olumsuz etkileri önlemek ve ruh sağlığını korumak amacıyla alındığını belirtti.
TikTok yetkilileri, güzellik filtrelerinin, özellikle ergenlik dönemindeki gençler üzerinde yarattığı baskı ve özgüven sorunlarının farkında olduklarını ifade etti. Yapılan araştırmalar, sosyal medya platformlarında kullanılan güzellik filtrelerinin, gençlerin beden algısını bozabileceğini ve psikolojik sorunlara yol açabileceğini gösteriyor. Bu nedenle TikTok, 18 yaş altındaki kullanıcıların bu tür filtrelere erişimini sınırlandıracak yeni bir sistem üzerinde çalışıyor.
Filtreler Nasıl Sınırlandırılacak?
Yeni sistem, kullanıcıların yaşını doğrulayan bir mekanizma içeriyor. 18 yaşın altındaki kullanıcılar, platformda yer alan güzellik filtrelerine erişemeyecek veya bu filtrelerin etkilerini daha sınırlı bir şekilde kullanabilecek. Şirket ayrıca, filtrelerin kullanımına ilişkin farkındalığı artırmak için platformda bilgilendirici içerikler sunmayı planlıyor.
Uzmanlardan Destek
Ruh sağlığı uzmanları ve psikologlar, TikTok’un bu adımını olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor. Uzmanlar, özellikle ergenlik dönemindeki bireylerin gerçeklikten uzak güzellik standartlarıyla karşı karşıya kalmasının, özgüven eksikliği ve depresyon gibi sorunları tetikleyebileceğini vurguluyor.
Toplumdan Tepkiler
TikTok’un bu hamlesi, sosyal medya kullanıcıları arasında farklı tepkilere yol açtı. Bazı kullanıcılar, gençlerin ruh sağlığına yönelik bu önlemi desteklerken, bazıları ise filtrelerin tamamen kaldırılması gerektiğini savundu. Ebeveynler ise şirketin genç kullanıcılar için daha fazla önlem alması gerektiğini ifade etti.
TikTok, güzellik filtreleriyle ilgili bu kısıtlamaların yanı sıra kullanıcıların platformda daha sağlıklı bir deneyim yaşaması için yeni adımlar atacağını belirtti. Bu gelişme, sosyal medya platformlarının ruh sağlığı üzerindeki etkilerine dair farkındalığın artması açısından önemli bir örnek olarak değerlendiriliyor.