Süleyman Çakır, 25 Ekim 2005 tarihinde 42 yaşında kanser nedeniyle hayatını kaybetti. Onun vefatı, sanat camiasında büyük bir boşluk yarattı. Hayatının büyük bir bölümünü sahneye adayan Çakır, sadece şahsi kariyeri ile değil, aynı zamanda genç oyunculara rehberlik etmesiyle de hatırlanıyor. Sanat anlayışı, kişiliği ve mesleki disiplini, birçok genç sanatçı için örnek teşkil etti.

Onun sadece bir aktör değil, aynı zamanda bir mentör olarak da büyük bir mirası olduğu sıkça dile getiriliyor. Tiyatro ve televizyon dünyasındaki iz bırakan role sahip olan Çakır, Türk sanatının geleceğine yaptığı katkılarıyla da her zaman anılacak. Hayatının son dönemlerinde hastalığı ile mücadele eden Çakır, bu dönemde yaklaşık olarak on yıl boyunca sanatseverlere ilham vermeye devam etti. “Süleyman Çakır” adı, Türk dizi ve tiyatrosunda sonsuza kadar yaşayacak bir anı olarak kalacak.

Çakır’ın vefatının ardından kendisini anmak ve yad etmek amacıyla birçok etkinlik düzenlendi. Arkadaşları, ailesi ve hayranları her yıl onun anısını yaşatmak için bir araya geliyor. 2023 itibarıyla pek çok sosyal medya platformunda onunla ilgili paylaşımlar yapılıyor, dizi ve tiyatro sahnelerindeki anıları tazelene geliyor. Bu da göstermektedir ki, Süleyman Çakır’ın ardında bıraktığı kültürel miras asla unutulmayacak ve nesilden nesile aktarılmaya devam edecektir.

Süleyman Çakır’ın yaşamı, sanatı ve insanlığı; duygusal bir yolculuğun tanığı olmuş tüm sanatseverler için önem taşıyor. Kendi alanında harika bir iz bırakmış olan Süleyman Çakır, ölümünün 21. yılında sorgulanan bir gerçeklik olarak karşımıza çıkıyor: Unutulmamak için ne yapmak gerekir? Süleyman Çakır, hayatı boyunca yaptıklarıyla, iz bırakarak, unutmamak için gerekli olan her şeyi fazlasıyla yapmış bir sanatçı olarak hatırlanacaktır. Onun “Yenilmedim” dediği gibi, o asla yenilmeyecek, nesiller boyunca halkın hafızasında hatırlanacak bir isim olarak yaşamaya devam edecek.