Kartalkaya'da yaşanan trajik facianın ardından açılan dava süreci, kamuoyunun dikkatle takip ettiği bir olaya dönüştü. 7. celse, kritik bir dönüm noktası olarak tarihe geçmeye aday. Olayın üzerinden geçen süre içerisinde gelişen durumlar ve sanıkların tepkileri, mahkeme salonunun atmosferini gerilim dolu bir arenaya çevirdi. Ocak 2023'te yaşanan bu felakette, yaşamını yitirenler ve onların aileleri için adalet arayışı devam ediyor. Davanın seyrini belirleyen unsurlar arasında sanıkların tutumu ve onların hukuk süreçlerine yaklaşımı, sadece hukuki değil, aynı zamanda toplumsal bir tartışma halini almış durumda.
Davanın 7. celsesi, avukatlar ve mağdur aileleri için sabırsızlıkla beklenen bir an oldu. Duruşma esnasında, sanıkların savunmalarının yanı sıra, mahkeme salonundaki davranışları da dikkat çekti. Mağdur ailelerinin avukatlarından biri, sanıkların sergilediği tavırları “tiyatro” olarak nitelendirerek, 'Bugün burada adalet arayan biziz, ancak onları izlerken, sanki sahnede bir oyun izliyormuş gibi hissediyorum' ifadelerini kullandı. Bu tür ifadeler, mahkeme salonundaki gerilimi iyice artırdı ve katılımcılar arasında tartışmalara yol açtı. Mağdur aileleri, sanıkların tutumundan oldukça rahatsız olduklarını ve bu tutumun duruşmaya zarar verdiğini belirtirken, adaletin bir an önce yerini bulmasını talep ettiler.
7. celsede yaşanan bu olaylar, dava sürecinin yalnızca bir hukuki mücadele değil, aynı zamanda toplumsal adalet arayışı olduğunun altını çizmektedir. Kartalkaya'daki facia, sadece kurbanlar ve aileleri için değil, geniş çapta bir kitle için derin bir yara açmış durumda. Davanın başlamasından bu yana geçen süreçte, toplumun çeşitli kesimlerinden yükselen sesler, adaletin sağlanması adına bir araya gelmiş durumda. Hatta, bazı sivil toplum kuruluşları ve insan hakları dernekleri, davanın şeffaf bir biçimde yürütülmesi için destek göstermekte ve mağdur ailelerinin yanında durmaktadırlar. Duruşmaların kamuya açık olması, toplumsal duyarlılığın artmasına katkı sağladığı gibi medya tarafından yapılan yaygın haberler de kamuoyunun bilinçlenmesine yardımcı olmaktadır.
Sanıkların duruşmadaki tavrı ve verilen tepkiler, adalet arayışında bir dönüm noktası olabilir. 7. celse, hem kurbanların hem de sanıkların geleceğini belirleyecek bir süreç olarak belirmekte. Avukatlar, sanıkların tutumunu eleştirirken, mağdur ailelerine adaletin sağlanması adına kararlılıkla mücadele edeceklerini vurguladılar. Kartalkaya'da yaşananların sadece bir olay değil, daha büyük bir facianın parçası olduğuna dikkat çekerek, bu tür olayların bir daha yaşanmaması gerektiği mesajını verdiler.
Sonuç olarak, Kartalkaya faciası davası, sadece bir mahkeme sürecinin ötesinde, toplumun adalet algısını, hak arama bilincini ve insan haklarına olan saygısını sorgulatan önemli bir süreçtir. Hem davanın gidişatı hem de kamuoyundaki yankıları, ilerleyen dönemlerde nasıl bir etki yaratacak, hep birlikte göreceğiz. Bu dava, adaletin nasıl sağlanacağına dair önemli bir sınavı temsil ederken, mağdur ailelerinin duygusal yükleri ve umutları da soru işaretleriyle dolu.