Günümüzde birçok insan, geçimlerini sağlamak için tehlikeli işlerde çalışmak zorunda kalıyor. Özellikle yüksek inşaat projelerinde çalışan işçiler, her gün hayatlarını hiçe sayarak metrelerce yükseklikte görevlerini yerine getiriyor. Ancak bu yüksekten çalışma, getirdiği maddi kazanç, beraberinde büyük riskleri de getiriyor. "Ekmek parası için her şeyi göze almak zorundayız" diyen işçiler, zaman zaman ağır iş kazalarının kurbanı oluyor. Üstelik bu kazaların bazıları ölümle sonuçlanıyor. Peki, böyle bir çalışma ortamında hayatını sürdüren işçilerin yaşadığı zorluklar neler? İşte bu sorunun cevabını arayan bir haber dizisiyle karşınızdayız.
İnşaat sektöründe çalışan işçiler, çoğu zaman yüksekten düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Özellikle bina inşa edenler, çatı onarımları yapanlar veya yüksek elektrik hatlarını kontrol edenler için bu risk, işin doğası gereği kaçınılmaz hale geliyor. Ancak güvenlik önlemleri çoğu zaman yetersiz kalabiliyor. İş güvenliği eğitimlerine katılmayan veya bu eğitimleri ciddiye almayan çalışanlar, alarm sistemleri, koruyucu ekipmanlar gibi önlemleri kullanmadıkları için düşme tehlikesini artırabiliyor.
Ekipman eksikliği, çoğu zaman işverenlerin tasarruf amacıyla yaptığı kesintilerden kaynaklanıyor. Anketler, işçilerin %65'inin çalıştıkları iş yerlerinde yeterli güvenlik ekipmanına sahip olmadığını gösteriyor. Bunun yanında yanlış yerleştirilen iskeleler, eksik iletkenler ve düzensiz zeminler gibi faktörler de iş yerindeki güvenlik açığını artırıyor. Uzmanlar, “Her yıl yüzlerce işçi, basit güvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle hayatını kaybediyor” uyarısında bulunuyor.
İş yerlerinde meydana gelen düşme kazaları, sadece maddi kayıplara değil, ağır yaralanmalara ve ölüm vakalarına da yol açıyor. Anlaşılır bir şekilde, bu kazalar işçilerin çalışma motivasyonlarını düşürmekte ve sosyal yaşamlarını etkileyebilmektedir. Örneğin, 2023 yılı içerisinde yüksek inşaat projelerinde 15 işçi düşerek hayatını kaybetti; bu kazalardan bazıları iş kazası olarak kaydedilmedi. Yerel yönetimlerin yanlış uygulamaları ve kayıt altına alınmayan ölümler, hükümetin rakamlarını saptırarak bilinçli bir çarpıklık oluşturuyor. Risk altında yaşamaya zorlanan işçiler de bu durumdan şikayetçi.
Birçok işçi, çalışma koşullarının düzelmesi için yetkililere sesleniyor. “Artık bu duruma bir son vermeli, gerekli güvenlik önlemlerini almalıyız,” diyen işçiler, hayatta kalmak için mücadele ediyor. Her gün saatlerce gergin bir şekilde yükseklikte çalışmak zorunda kalan işçiler, pek çok tehlikeyle yüz yüze geliyorlar. Her birinin hikayesi acı ve bir o kadar da ilham verici. Birçok işçi, yüksekten düşme tehlikesi ile beraber geçim derdini düşündüğünde, içinde bulunduğu çaresizliğin ağırlığını daha da derin hissediyor.
Gelecekte böyle kazaların önüne geçebilmek için etkili bir eğitim programı geliştirilmesi, denetimlerin artırılması ve işçi haklarına saygı gösterilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bu sayede, her gün hayatlarını tehlikeye atan işçilere, çalışma hayatlarında daha güvende olacakları bir ortam sağlanabilir. Unutulmamalıdır ki, ekmek parası kazanmak için her şeyin göze alınması gerekmiyor; iş güvenliği önlemleri etkin bir şekilde alındığında, hayatlar kurtulabilir ve insanların sevdiklerine kavuşma ihtimali artabilir. Gelişen teknoloji ile birlikte, iş güvenliği uzmanları ve ilgili kurumların daha etkin çözümler bulabilmesi umudu, bu işçilerin geleceği için büyük önem taşımaktadır.